Hem Nazlıyı Siktim Hem İddayı Kazandım
Ben Antalya’dan Bora. Lisenin basketbol takımının kaptanıydım. Bilirsiniz, Lisede böyle bir durumda olursanız kızlar peşinizi bırakmaz. Bende gençliğimin verdiği enerjiyle kızlardan kendimi alamıyordum, en kötü öpüşüp ayrılıyordum. Tüm okul bizim takımla ilgilenirken, ben Nazlı’ya düşkündüm. İnanılmaz seksi bir kızdı benim için, dolgun memeler, kalçalar, yaşına oranla güzel vücudu. Ama Nazlı öyle bizimle takılan kızlara benzemiyordu.
Nazlı’yla ortak arkadaşımız Gökşen’e söyledim durumu. Gökşen çok muzur, bayada rahat bir kızdı. Bir AVM’de gezinirken Nazlı ve Gökşen’le karşılaştım. Gökşen’e selam verme amacıyla gittim, Nazlı ile de böylece tanışmış olduk. Nazlı beni davet edince oturdum, güzel bir muhabbet açtım ve kaynaşmış olduk Nazlı’yla. Akşam da Gökşen’e mesaj attım, Nazlı’nın telefonunu aldım. 2-3 gün sonra Nazlı’ya mesaj attım ve o gün, sabaha kadar mesajlaştık. Bu böyle bir süre devam etti ve bir ay sonra Nazlı’yla biz sevgili olmuştuk bile.
Birgün birkaç arkadaşla geziyorduk, Nazlı da vardı. Bir AVM’de oturuyorduk, Nazlı tuvalete gitmek için kalktığında Gökşen yanıma geldi. Kulağıma eğilerek, “Diğer kızlara yaptığını Nazlı’ya yapamadın daha değil mi?” diye tamamen muzurluğuna bir soru sordu. “İstersem yapacağımı iyi biliyorsun değil mi?” dedim. “Yapamazsın, Nazlı senin bildiğin kızlardan değil. Her iddaasına varım…” diye beni kışkırtmaya çalışıyordu. Ben de o günlerde sahip olduğum bir ergen havasıyla, “Tamam lan! Ben Nazlı’yla yapacam, sonra sen ne istersem yapacaksın, eğer yapamazsam, sen ne istersen ben yapacağım, anlaştık mı?” diyince iddaaya girmiş olduk. Bir saat kadar daha oturduktan sonra, Gökşen ve diğer arkadaşları kalktı, biz nihayet başbaşa kalmıştık. Nazlı dönüp, “Ne yapsak ki?” diye sorunca anında “Sinemaya gidelim!” dedim. Anlamlı bir şekilde gözlerime baktı, “Gidelim bakalım!” diye onayı verdi.
Sinemaya gittik, biletlerimizi aldık. Seans başladı, biz Nazlı’yla sevgili koltuğundaydık. Filmi seçerken özellikle süresinin uzun olmasına dikkat etmiştim 🙂 Gittiğimiz film o kadar berbattı ki, tek biz vardık salonda. Reklamlar baya sürdü, ben dua ediyordum kimse gelmesin diye 🙂 Gerçekten kimse gelmemişti! Yalnızdık ve Nazlı daha rahat oturmuştu, bacaklarını altına toplayıp göğsüme yatmıştı. Giydiği bluzdan memeleri belli oluyordu. Ellerimle saçlarını okşamaya başladım. Ben okşadıkça gözleri kapanıyordu. Sonunda film başlamıştı, filmin başlamasıyla eğilip dudağına öpücüğü kondurdum. Nazlı kalktı, düzeldi ve öpüşmeye başladık. Öpüşürken ilk önce dilimi kullanmamaya çalışıyordum ki, dilini ittirince yalaşmaya başladık. Yavaş hareketlerle yiyişiyorduk. Boynunu emmeye başladım, ufak ısırıklar atıyordum boynuna. Oda benim boynumu emiyordu, arada dudak dudağa öpüşmeye devam ediyorduk. Uzun bir süre yiyiştikten sonra, elimi bacaklarına attım. Pürüzsüz bacaklarını okşamaya başladım, elimle baldırlarına çıkıyordum. Dudağını öpmeyi bırakıp gözlerine baktım, “Devam edebilir miyim?” dedim. Korkutmak, incitmek istemiyordum. “Evet…” diye izni alınca, yavaşça amının sıcaklığını hissetmeye başladım. Çok sıcaktı ve kasıklarındaydı şimdi ellerim. Külodunun üstünden amına dokunmaya başladım. Ipıslak olmuştu, üstünden okşuyordum ki, film ara verdi. Ara verince ışıklar açıldı ve elim bacağında öylece kaldık. Nazlı iyice dağıtmıştı kendini. Etrafımı kolaçan edip öpüşmeye kalınca, Nazlı durdurdu, “Biri görürse rezil oluruz, aradan sonra devam edelim!” dedi ben de durdum.
Ara bitti ve film başladı. Ben Nazlı’nın amından elimi çekmiş, memelerini okşuyordum. Hala öpüşüyorduk, tişörtünün altından kolumu soktum ve siyah sütyeninden memelerini okşamaya başladım. Amına izin veren memelerine de izin verir diyerek, sütyeninin içinden elimi attım. Memelerinin uçları kabarmıştı. Okşadıkça dahada kabarıyordu ve Nazlı bu durumdan inanılmaz zevk alıyordu. Memelerinin birini sütyenden çıkardım. Şimdi ellerimdeydi biri, hemen bir bebek gibi atladım. Kabarıklığı ısırıyor, memelerinin ucundaki o kahverengi bölgeyi yalıyor, elimle yoğuruyordum. “Seni dahada uçurmamı ister misin aşkım?” deyip, diz çöktüm. Belinden tutup koltuğun dışına doğru çıkardım götünü. Etekten kafamı sokup amını yalamaya başladım külodunun üstünden. Vıcık vıcık olmuştu amı. Ipıslak amının üstüne dil darbeleri atıyordum. En sonunda sıyırdım külodunu yalamaya başladım öylece. Dudaklarını ısırıyordu Nazlı. 5 dakika kadar yalayıp, boşalttım hafif kıllı amını. Deli gibi titreyerek boşaldı aşkım… Sonra kalktım, Nazlı külodunu ve sütyenini düzeltirken film bitti.
Biz çıkınca hava kararmıştı. Elele yürüyorduk, AVM’den çıktık. “Evim buraya çok yakın, beni eve bırakır mısın?” deyince elele evine doğru yürümeye başladık. Yolda gülüşüyor, eğleniyorduk. Eve yaklaşırken, “Ben seni bırakmak istemiyorum aşkım!” diye sarıldı bana. “O zaman bırakma bitanem!” diye bende sarıldım, ilerde bir park gösterdi bana. Oraya geçtik, bir banka oturduk. Hava soğuktu, bana kocaman sarıldı. Bende yine bir azma durumu olmuştu, sonuçta boşalamamıştım ve kudurmuştum. Montunun içine elimi soktum, memelerini sıkmaya başladım. “Burda olmaz!” deyip elimi çıkardı memelerinden. Tekrar otururken muzurluğuna kulak memelerini emmeye başladım. “Yapma, biri görür!” deyince, etrafıma baktım ve “Kimse görmez! Hem yarım kaldı, sen rahatladın ben hala doluyum!” deyip ilerdeki ağaçlıklara onu götürdüm. İnle cin top oynuyordu bu saatte. Sadece çok uzaklardan insan sesleri ve köpek sesleri duyuluyordu, tam gece sesiydi yani. Nazlı uzandı, ben de üstüne uzandım. Deliler gibi öpüşmeye başladık tekrar. Dilimiz birbirini tanıyor, ellerim vücudunda geziyordu. Eteğinden yine elim amına gitmişti. Avuçladım amını ve içeri baskı yapmaya başladım. Nazlı, “Ahh, ohh!” diye zevk sesleri çıkarıyordu, ben de daha çok okşuyordum. Sonra ben alta geçtim ve Nazlı benim boynumu emmeye başladı. Çimlerin üstünde yiyişiyorduk, halen kimse yoktu. Nazlı elini sikime attı, pantolonunun üstünden okşamaya başladı. “Al eline aşkım!” diyince kemerimi çözdü, sikimi dışarı çıkardı. Biraz daha ağaçların arasına kayınca Nazlı bana sakso çekmeye başladı. Hem yakalanma korkusu, hemde Nazlı’nın deli gibi sikimi emmesi beni dahada heyecanlandırıyordu. Nazlı gözlerimin içine bakarak yalarken, taşaklarımı okşuyordu. “Devam et aşkım!” diyerek kafasını bastırmaya başladım. Bastırdıkça daha sert yalamaya başladı. Bu kız işini biliyordu. Ben yavaş yavaş boşalmaya başlayınca ağzından çekti ve eline boşalttırdı.
Çantasından çıkardığı selpakla döllerimi temizledi. Benim sikim halen kalkık bir durumdaydı. Etrafına baktı, sağa sola. Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra, “Prezervatifin var mı aşkım?” dedi. Ben de cüzdandaki kondomu çıkartıp taktım sikime. Tekrar etrafına baktı, eteğini topladı, külodunu indirdi ve yavaş hareketlerle sikimi içine almaya başladı. Yavaşça üstüne oturuyor, belini oynatıyordu. Tamamını alınca durdu ve yavaş hareketlerle zıplamaya başladı. Etrafına da bakıyordu bu arada, kimse görmesin diye. Çok yavaş zıplıyordu, ben altında kuduruyordum, direk dudaklarıma yapıştı ve üstüme yattı. O pozisyonda ileri geri yapıyordu. Ben omuzlarını okşuyordum. “Memelerini ver ağzıma!” deyince sütyenden çıkardı birini ve verdi ağzıma. Bebek gibi emiyordum. Nazlı zıplamalarını arttırmıştı. 10 dakika kadar bu pozisyonda sikiştik. Sonra altıma aldım Nazlı’yı, o pozisyonda pompalamaya devam ettim. Ben pompaladıkça Nazlı dahada ayırıyordu bacaklarını. Kafasını iyice eğiyor, giriş çıkışıma bakıyordu. Boynundan sertçe tutup öpmeye başladım. Arada memelerini yoğuruyor, onları emiyordum. Nazlı sesini çıkaramıyordu. Bir müddet öyle siktikten sonra, içinden çıktım Nazlı’nın. Prezervatifi çıkarıp ağzına verdim yarağımı. Güzelce bir saksodan sonra, bir güzel boşalttı beni. Yine selpakla temizledi döllerimi, sonra üstünü başını düzeltti. Kalkıp banklara oturduk. “Müthişsin aşkım!” diyerek dudağını son kez öpüp, birer sigara içtik. Sonra onu evine bıraktım.
Ben de eve gittim, Nazlı’yla mesajlaşmaya devam ettik. O arada Gökşen’den mesaj geldi, “İddaayı kazanmışsın…” diye. Ben de, “Evet canım, ben yaparım dediğim işi yaparım! Yalnız senin o çok güvendiğin Nazlı patlak çıktı, kan falan gelmedi!” dedim. “Onun zarı esnek! Önceki sevgilisiyle de yapıyordu.” dedi. Ben konuyu girdiğimiz iddaaya getirdim. Gökşen de, “Tamam, ne istersen yapacam! Ne istiyorsun?” dedi. Ben de, “Düşünmem lazım… Ne istediğimi yarın söylerim!” dedim kapattık. Sonra da şarjım bitinceye kadar Nazlı’yla mesajlaşıp uyudum…
Ertesi gün, kankam Murat’ların evindeydim. Ben yatakta uzanıyor, Murat da bilgisayarda takılıyordu. Elimde telefon Nazlı’yla sohbet ediyordum. Telefonda canımlı cicimli konuşmam Murat’ın dikkatini çekmişti, ben telefonu kapatınca bana, “Kanka nasıl gidiyor Nazlı’yla? Lan piç, yoksa çaktın mı kıza?” dedi. Ben bu olayı kendime saklamak istiyordum, ama mecbur kaldım anlatmaya ve “Kanka parkta verdi ya, bayaa sikişiyor kız, kankasının da götüne kapak oldu!” dedim. “Kankası ne alaka lan? Gökşen mi yoksa?” dedi. “Hee kanka yaa, Gökşen, orospu Nazlı’yı sikemezsin diyordu, iddaaya bile girdik kızla!” dedim. “İddaa neydi peki?” diye sorunca, “Henüz karar vermedim, istediğim herşeyi yapacaktı!” dedim. “Eee kanka, siksene kızı ya!” dedi. “Oğlum saçmalama, yengenin kankası lan!” dedim. “Oğlum nolcak, sik kızı at kenara!” diye beni gazlamaya çalıştı. Aslında baya baya sikebilirdim, müsaitti yani kız. Murat, “Kanka hatta beraber sikelim mi lan?” diyince, “Hasiktir lan, olmaz öyle şey!” dedim. “Olur oğlum, bizimkiler de yok nasılsa, arayım gelsin. Vermezse de takılırız lan!” diye telefonu aldı eline ve Gökşeni aradı. “Alo Gökşen, naber ya? Yavrum sıkıldık ta, gel bizde takılalım, bak Bora da var!” dedi. Gökşen de, “Nazlı’yı da alayım mı?” demiş olacak ki, “Nazlı’yı boşver, sen tek gel!” dedi Murat.
Hakikaten de yarım saat sonra kapı çalındı. Ben kanepede uzanmış yatıyordum, elimde bira. Gökşen geldi salona, “Vaaay, Bora bey de burdalarmış!” diyerek eğilip öptü beni. Öperken kaşarın koca memeleri ağzıma girecekti nerdeyse. “Naber Gökşen?” diye sordum. “Nolsun ya, MSN’de takılıyordum, iyi oldu çağırdığınız. Bira var mı?” deyip mutfağa gitti. Bir bira açtı geldi. Gökşen birasını içerken Murat geldi yanıma. Hafifçe Muratın kulağına eğilip, “Oğlum nasıl ikna etcez kızı lan sikişmeye?” dedim. “Bak şimdi beni iyi izle!” dedi piç, “Eee, Gökşen, duyduğuma göre biraz kapak olmuş sana?” dedi. Gökşen de, “Ne kapak oldu yaaa?” deyince, ben girdim lafa, “Hani Nazlı’ya çakamazdım ya, onu ima ediyor!” dedim. “Haaa, o meseleeee! Doru ya, iddaa da vardı, değil mi?” dedi. Murat da, “İddaa’yı ödemek için geldin zaten canım!” deyince, Gökşen (Ne oluyor?) gibisinden bir surat ifadesi takındı. Ben de ipleri elime aldım, “İstediğim herşeyi yapacaktın ya! İşte istediğim şey: Murat’la beni rahatlatacaksın!” dedim. Gökşen, “Abi pis misiniz yaa? Olmaz öyle şey!” deyip yan çizmeye çalışınca, “Bak yavrum, söz verdin, tutacaksın! Yoksa millete seni siktiğimi söylerim. Nazlı da öğrenirse hiç hoş olmaz zaten! İnat etme bence…” dedim. Gökşen birkaç saniye düşündü ve, “Tamam, ama ikinizi birden alamam içime, teker teker yapalım!” dedi.
Bize her türlü uyardı. Orospu biraz da naza çekiyordu kendini. Ulan akıl var mantık var, sikilmeye geldiğin belli, amcık! Biz Murat’la bakıştıktan sonra ben Gökşen’e, “İlk hangimiz siksin seni bakalım?” dedim. “Sen yap, iddaa borcum ödenmiş olsun!” dedi. İstediği her halinden belli oluyordu orospunun. Aslında Gökşen’in bizimle sikişmesi cinsel istekten falan değildi, tamamen okulda arkasında birilerinin olmasını istediğindendi. Gökşenle kalkıp, Murat’ın odasına gittik. Gökşen yatağa 2.80 uzandı, ben kapıyı kapattım, pencereleri kapattım, perdeleri de çektim, biraz ışık girmesi için aralık bıraktım daha doğrusu. Sonra Gökşen’in üstündeki siyah tişörtü çıkardım, altındaki kot pantolonunu da çıkardım. Siyah külot, siyah sütyeniyle kalınca, soyundum ve verdim sikimi ağzına. Orospu nasıl sömürüyor ama!
Yatağa sırtüstü yattım, Gökşen domalık bir pozisyonda sikime muamele yapıyordu. Güzelce yalıyordu sikimi, hakikaten biliyordu bu işi orospu. Sikimin ucuna attığı dil darbeleri beni kendimden geçiriyordu. Tahrik sıvımı diliyle sikimin başına dağıtıp, bana dahada zevk veriyordu. Ben de şaçlarını okşayarak anın zevkini çıkarıyordum. Taşaklarımın ikisini de ağzına soktum. Deli gibi sakso çekiyordu bana, bugün baya boşaltacaktı beni anlaşılan. “Ohh yala kaltak, yala orospu! Ders olsun sana, ohhhh, iddaaya girme bir daha amcık!” diyerek ağzını sikiyordum. 10-15 dakika kadar sakso çekti Liseli orospum benim, öyle bir yalamıştı ki sikimi, başı mosmor olmuştu. Direk yatağa yatırdım, çıkardım sütyeninin kopçasını. Nazlı’nın memelerinden bir boy büyüktü memeleri. Ve uçları daha genişti. Deli gibi emmeye başladım memelerini. Başımı arasına sokuyordum. Uçlarını ısırıp, onu delirtiyordum.
Dudaklarını öpmeye başladım tekrardan. Emişiyorduk. Sonra boynunu mosmor edinceye kadar emdim. Amını yalasam mı diye düşünüyordum, ama o kadar azmıştım ki, direkt çektim külodunu, yırtıldı külodu. “Al amına koyduğumun kaşarı!” diye yarağımı bir bastım ki amına, orospudan çıkan çığlığı duymalıydınız. Hemen pompalamaya başladım, hızlı hızlı. Ağırlığım altında ufacık kalıyordu orospu. Deli gibi sikiyordum amcığını. Nazlı’nın amı buna göre kesinlikle daha dardı. Misyoner pozisyonunda sikiyordum, arada memelerini de emiyor, dudaklarını öpüyordum.
Biraz bu pozisyonda siktikten sonra, yataka domalttım bunu. 4 ayak üzerindeyken yuvarlak kalçaları müthiş görünüyordu. Götünün deliğini ve amını yalamaya başladım. Amını ayırıp içini yalıyordum, pespembeydi. Götünün deliği de şahaneydi. Zaten vıcık vıcık olmuş amına bir hamlede yine soktum. Bu sefer daha sert sikiyordum. Saçlarını elime dolayıp çekerek, çığlık çığlığa sikiyordum. Orospunun nefes alış verişleri sıklaşmış, inlemeleri çoğalmıştı. Götüne vurduğum tokatlardan poposunun rengi kırmızıya dönmüştü. Bir süre bu pozisyonda siktim. Boşalmak üzereydim ki kapıdan içeri Murat girdi, “Ne siktin kızı be oğlum! Biz burda ağaç olduk lan!” deyip sikini verdi Gökşen’in ağzına. Ben de Murat’ı düşünerek kızın içine boşalmadım. Yer değiştirdik Murat’la, şimdi Gökşen’in içinde Murat’ın kalın siki vardı, ağzında da benim yarağım. Gürültülü bir şekilde inleyerek ve tazyikle boşaldım Gökşen’in ağzına. Kaltağın önce midesi bulanır gibi oldu, sonra hepsini yuttu.
Sikimi yalatıp temizlettirdikten sonra yığılarak oturdum koltuğa. Manzara da şahaneydi, Murat, Gökşen’i dört ayak üzerinde sikiyordu. Gökşen yarağı yedikçe gözleri kayıyordu şıllığın. Ben oturduğum yerde sikimle oynayarak kaldırırken, Murat bu sefer Gökşen’i altına almış öyle sikiyordu. Murat da Gökşen’in ağzına bir posta boşaldıktan sonra, tekrar ben geçtim Gülşenin amına. Dönüşümlü olarak birer kez daha siktik Gökşen’i. Kızın haşatını çıkarmıştık resmen. Kız giderken de külodunu hatıra olarak almıştık, donsuz gitmişti şıllık.
Ama siktiğimize gerçekten pişman olmuştuk. Kız bize güvenerek o sene önüne gelene atar yaptı. İstediğini yaptırdı herkese, biz de sürekli bunun götünü kurtardık. Her seferinde, “Bu son!” dedik, ama bize öyle güzel siktiriyordu ki kendini, hiçbir şey diyemedik…
(Bora 18 Y., Antalya / Türkiye)